Sudan Ders Kitapları Sempozyumu Raporu

Türkiye ve Afrika arasındaki ilişkiyi ve iletişimi geliştirmeye yardım edecek temel unsurlardan bir tanesi bu ülkelerde Türkiye’nin ve ardılı olduğu Osmanlı Devleti’nin nasıl aktarıldığı ve algılandığının anlaşılmasıdır. Bu amaçla, Sudan’daki, güncel olan, tüm resmi onaylı sosyal bilimler okul ders kitaplarındaki Türk kimliğinin temsili analiz edilmiştir.

Böylece Sudan’daki çocukların ve gençlerin hangi değerler ve kimlik üzerine yetiştirildiği, bölge ülkelerinin Türkiye’yi nereye ve nasıl konumlandırdığı anlaşılmak istenmiştir. Ayrıca bu tür incelemeler sonucunda olumsuz ve dışlayıcı olduğu düşünülen ifadeler, müfredat politikası ve ders materyalleri çerçevesinde ilgili kişilerin dikkatine sunulmuştur.

Nisan ayında literatür taraması tamamlanmış ve tarama safhasına geçilip bir Index hazırlanmıştır. Hazırlanan Index’in geliştirilmesi için mayıs ayında Index Geliştirme Çalıştayı çevrimiçi olarak gerçekleştirilmiştir.

Böylece haziran ayında Ders Kitapları Tarama Ekibi kitap taramalarına başlamıştır ve 45 kitap taraması Ağustos tarihinde tamamlanmıştır. Sonrasında toplanan veriler analiz edilirken görsel göstergebilim ve eleştirel söylem analizleri kullanılmıştır.

27 Şubat 2023 tarihinde Hartum Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Makki Shebeika konferans salonunda Afrika Vakfı tarafından yürütülen “Sudan Ders Kitaplarında Türkiye, Türk ve Osmanlı Algısı” Çalıştayı gerçekleştirilmiştir. Çalıştaya Sudan’ın farklı kurumlardan ve üniversitelerden görev yapan akademisyenler katılmıştır. Çalıştayın yürütülmesinde ve duyurulmasında katkılar sunan Sudan Türkiye Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri Doç. Dr. Gökhan Bozbaş ve Türkiye Maarif Vakfı Sudan Koordinatörü Sayın Nedim Aslan’ın yanı sıra Sudan Türkiye Mezunları Derneği yöneticileri ile birlikte Türkiye Mezunu Sudanlılar tarafından da takip edilmiştir.

Katılımcılardan gelen yorumlarda, Türkiye-Sudan ilişkileri açısından eğitim müfredatında güncel gelişmelere de yer verilmesinin ve müfredatın güncellenmesinin önemli olduğunu vurgulanmıştır.

İkinci oturumda katılımcılardan gelen yorumlarla görüldüğü üzere, 1821 yılından beri siyasi ve kültürel ilişkilerimizin olduğunu bilinmesine karşın Sudan-Türkiye ilişkiler bağlamında Sudan literatüründe bazı bilgileri muğlak bırakıldığı anlaşılmıştır. Türk-Mısır yönetimi altında, özellikle Kavalalı Mehmet Ali Paşa döneminde, Türk-Sudan ilişkilerinin hem olumlu hem olumsuz yönleri ile yazılması gerektiği ve değerlendirmesinin öğrencilere bırakılması dile getirilmiştir. Eğitim müfredatı bağlamında bir başka yorum da, Osmanlı Devleti’nin ve Sudan’da bulunan İslami saltanatlarla ilişkilerine neredeyse hiç değinilmediği eklenmiştir. Bunun yanında eğitim sisteminde kültürel ilişkilere ve Sudan’da kalan Türk kökenli aileler gibi birçok konuya yer verilmediğine işaret edilmiştir. Resmi dili Türkçe olan Türk-Mısır yönetimi dolayısıyla Sudan lehçesinde halen kullanılan Türkçe kelimelerin mevcut oluşu kültürel ilişkilerin derinliğine bir kanıt olarak sunulmuştur.

Katılımcıların vurgu yaptığı diğer bir önemli nokta da bilgi paylaşımıdır: eğitim müfredatı hazırlanırken referanslara ilişkin istişare edilmesinin iki ülke ilişkilerine olumlu yönde yansıyacağı dile getirilmiştir. Katılımcıların Türkiye-Sudan ilişkilerine olumlu baktığı ve gelecekte de bu ilişkilerin daha da güçlenmesini umdukları fark edilmiştir.